Page 13 - FBEK DERGİ - 1
P. 13

yorum; romandaki Kemal, ben değilim.” me-  Masumiyet Müzesi’nin 50-60 sayfalık bir bö-
                  sajını mı vermek istemişti?               lümünde roman kahramanı olan Kemal’in 8
                                                            yıl boyunca Nişantaşı’ndan Çukurcuma’ ya
                  Çukurcuma sokaklarında  dolaşmaya devam  Füsun’un ailesiyle yaşadığı eve yaptığı ziyaret-
                  ettim, yaklaşık 80 yaşlarında bir adam ağır  ler anlatılır.
                  adımlarla evine doğru yürüyordu, sokakta
                  başka kimse de yoktu.                     Kemal’in Füsun’u görme, Füsun’a ait eşyalara
                                                            (diş fırçasına, saç tokasına…) dokunma tut-
                  “Merhaba amca, kaç yıldır burada oturuyor-  kusuyla yaptığı bu ziyaretler okuyucuyu biraz
                  sun? ”                                    yorabilir. (Bu eşyalar daha sonra Masumiyet
                                                            Müzesi’nde sergilenecektir.)
                  Yüzüme biraz tereddütle bakarak “30 yıldan
                  fazladır buradayım.” dedi. “Orhan Pamuk’u  Okuyucunun yaşayabileceği bu yorgunlukla
                  tanır mısın ?”                            ilgili espirili bir değerlendirmemiz olmuştu.
                                                            Yazar, “Kemal, sekiz yıl boyunca bu sıkıntıyı
                  “Duydum, bizim burada bir yer açacakmış.”  çekti, siz de okuyucu olarak bu sıkıntıyı biraz
                  “Peki, bu mahallede Füsun adında bir kız ya-  çekin; Kemal’i daha iyi anlarsınız.” demek is-
                  şadı mı?”                                 tiyor herhalde…

                  “15-20 yıl önceydi, Füsun diye biri vardı, son-  Masumiyet Müzesi‘ni okuyun. Aşk, evlilik, ar-
                  ra kayboldular, ne yaptılar, nereye gittiler, bil-  kadaşlık, tutku ve mutlulukla ilgili düşüncele-
                  miyorum.”                                 rinizin derinden etkileneceğini göreceksiniz.

                  Bu Füsun, romandaki Füsun muydu acaba?    Çukurcuma taksi durağındaki taksiciler-
                  Bazen bir şeylerin “acaba” diye kalması, kesin  le konuştum, bugünlerde yurt dışından ge-
                  olmasından daha etkileyicidir, daha güzeldir  len Orhan Pamuk hayranlarının Masumiyet
                  diye düşündüm.                            Müzesi’ni sorduklarını söylediler… Ve bir
                                                            taksiye binerek Nişantaşı’na gittim. Kemal’in
                  Firuzağa Hamamı’na girdim. Çok eski, ta-  mekânları…
                  rihi bir hamam. Hamamcıyla, Masumiyet
                  Müzesi’ni konuştum.”Yakında açılacağı söyle-  Doğrusu, Nişantaşı’nda romanın izini sürecek
                  niyor, biz de merakla bekliyoruz.” dedi.   bir kişi, bina, nesne bulamadım; bir kafeye
                                                            oturdum ve telefonum çaldı. Arayan, Orhan
                  Orhan Pamuk, İstanbullu bir yazar ve bir İs-  Sinan Aktuğ’du, dersi bitmişti, ama vakit ak-
                  tanbul yazarı.                            şama yakındı. Bir başka gün Masumiyet Mü-
                                                            zesi üzerine sohbet etmeye karar verdik.
                  Son romanlarından biri olan “Kafamda Bir
                  Tuhaflık”ı okurken bir kentin (Kuştepe, Gül-  Orhan, iyi bir Orhan Pamuk okuyucusuydu;
                  tepe semtleri) bir dönemdeki hayatı ve yıllar  iyi bir edebiyatçıydı; yaptığı işi, hayatı, arka-
                  içindeki  değişimi  (insanlarıyla,  sosyal  yaşa-  daşlarını önemserdi, sıcak ve içtendi; ciddiye-
                  mıyla, binaları ve eşyalarıyla) nasıl bu kadar  tini, ince ve zekice bir espri anlayışıyla tatlan-
                  ayrıntılı anlatılabilir diye şaşırmıştım. Rea-  dırırdı.
                  lizmin öncüsü olan yazarlardan Stendhal’in
                  bir sözünü anımsadım: “ Bizde roman büyük  Onun bana hediye ettiği Masumiyet Müzesi
                  caddelere tutulan bir aynadır.” “Kafamda Bir  romanını özenle saklıyorum; bir gün tekrar
                  Tuhaflık” da böyle bir İstanbul aynası.   okuyup  Masumiyet  Müzesi’ni  de  tekrar  ge-
                                                            zeceğim; ama roman üzerine Orhan Sinan’la
                  “Orhan Pamuk, yaşadığı kent İstanbul’un  tekrar konuşamayacağım. 18 Ocak 2017 tari-
                  hüzünlü ruhunun izlerini sürerken kültürle-  hinde Orhan’ı kaybettik; köyünün toprağına
                  rin birbirleriyle çatışması ve kaynaşmasının  uğurladık onu.
                  yeni simgelerini buldu.” 2006 Nobel Edebiyat
                  Ödülü Resmi Açıklaması.                   Yolunuz Karadeniz’e düşerse başınızı çevirip
                                                            Karadeniz dağlarına bakın; Akçaabat’ın Za-
                  Evet, Orhan Pamuk 2006 yılında Nobel Ede-  ferli  Köyü’nün  üzerinde  yanmakta  olan bir
                  biyat Ödülünü aldı. (Bu ödülü alan ilk ve tek  ışık göreceksiniz…
                  yazarımızdır.)


                                                                                                                          15
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18